Ekolojik Tekstil Hammaddeleri
Avrupa’da yoğun olan organik- ekolojik ürün talebi bütün
alanları olduğu gibi tekstil ve konfeksiyon sektörünü de etkisi altına
almıştır. İhracatının büyük kısmını Avrupa Birliği ülkelerine yapan Türk
tekstil sanayi de bu ülkelerin uyguladığı yaptırımlar sonucunda direk olarak
etkilenmiş, tekstilde de eko-tekstil olayı gündeme gelmiştir. Ekolojik tekstil veya eko tekstil; elyaf halinden
bitmiş halde ürün oluncaya kadar tüm işlem basamaklarında çevre gözetilerek üretilmiş,
kullanım aşamasında kullanıcıya zarar vermeyen ve kullanıldıktan sonra atılacak
olan ürünün tekrar geriye kazanılır olması (recycling) veya çevreye zararsız
ürünlere dönüşebilen ürün demektir.
Dünyada ilk defa Türkiye’de yapılmaya başlanan organik pamuk üretimi, ilk yıllarda yabancı firmaların talepleri doğrultusunda gelişmiş; izleyen yıllarda Türkiye’yi bu alanda söz sahibi ülkelerden biri haline getirmiştir. 2008/09 sezonunda 27.324 ton organik pamuk üretimi yapan Türkiye, Hindistan’dan sonra dünyanın en büyük ikinci organik pamuk üreticisi konumundadır. Tekstil alt sektörleri içerisinde en hızlı büyüme organik pamuklu mamuller pazarında meydana gelmektedir
Ekolojik Tekstil Ürünlerinde Kullanılan Hammaddeler
(Organik Pamuk Lifi)
Tekstil ve Konfeksiyon sektörünün en önemli hammaddesi pamuktur.
Sentetik elyaf ve iplik kullanımının yaygın olmasına rağmen, son yıllarda
ortaya çıkan doğaya dönüş ve ekolojik tarım olgusu gözleri yeniden pamuk
üretimine yöneltmiştir. Dünyada pamuk üretimi dalgalanırken, tüketimin göreli
olarak istikrarlı bir seyir izlediği görülmektedi.
Pamuk,
hijyenitesi, vücuda temasının iyi olması; vücutta rahatsızlık oluşturmaması
gibi özellikleriyle kullanım oranını artırmaktadır. Bebek çamaşırları, havlular
gibi mamullerde önemli bir kullanım değeri vardır. Su, nem, ter gibi ıslaklık
oluşturucu etkenleri bünyesine çok iyi çekip dışarıya ıslaklık
hisettirmemektedir.
Dünyada ilk defa Türkiye’de
yapılmaya başlanan organik pamuk üretimi, ilk yıllarda yabancı firmaların
talepleri doğrultusunda gelişmiş; izleyen yıllarda Türkiye’yi bu alanda söz
sahibi ülkelerden biri haline getirmiştir. 2008/09 sezonunda 27.324 ton organik
pamuk üretimi yapan Türkiye, Hindistan’dan sonra dünyanın en büyük ikinci
organik pamuk üreticisi konumundadır. Tekstil alt sektörleri içerisinde en
hızlı büyüme organik pamuklu mamuller pazarında meydana gelmektedir
Keten Lifi
Tohum için yetiştirilen keten, genellikle tekstil
için gerekli olandan daha kaba olarak düşünülür ve kompozitler için (teknik
derecede lif üretimi) bir seçenektir. Tohum için büyük miktarlarda yetiştirilen
keten, tohumları alındıktan sonra yan ürün olarak kalmakta ve çevre açısından
önemli sorun yaratmaktadır. Bu yüzden tohum için yetiştirilen bitkilerin
liflerinin kompozitlerde kullanımı hem lif özellikleri hem de kalınlıkları
açısından ürün geliştirmede avantajlar sağlarken, çevre sorununun çözümüne de
yardımcı olur
Keten lifinin
kristalin bölgelerinin oranı pamuğa göre daha çok olduğu için dayanıklılığı
fazladır. Keten pamuktan daha parlak olup, ketende (rami kadar olmasa da)
ipeğimsi bir parlaklık vardır. Statik elektriklenme problemi olmayıp pilling
(boncuklanma) yapmamaktadır.
Ketenin ticari
rutubet haddi % 12 olup keten lifi ıslak halde kuru haldekine nazaran % 20 daha
mukavimdir. Bu, ketenin yıkamada mekanik işlemlere karşı tahammül göstermesini
sağlar.
Kenevir Lifi
Kenevir lifleri tarih boyunca
tekstil üretiminde çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomilerini şekillendirmiştir.
Günümüzde kenevir liflerinden üretilen tekstil ürünlerine olan talebin hızla
yükseldiği görülmektedir. Çevresel kaygıların üst düzeyde olması bu ilginin
temel sebebidir. Dünyada en çok kullanılan doğal lif olan pamukla ve petrol
türevi sentetik liflerle karşılaştırıldığında kenevir lifleri, üstün ekolojik
özellikleriyle ve organik tekstil üretimi potansiyeliyle dikkat çekmektedir. Kenevir lifleri rami lifinden sonra en kuvvetli doğal
liftir. Yaş halde mukavemeti bir miktar daha artar. Sıcaklık çok az etkiler,
yüksek sıcaklıklara dayanır. Pilling (boncuklanma) ve statik elektriklenme
sorunu yoktur. 20 °C’de % 65 bağıl nem altında % 12, % 95 bağıl nem altında %
30 nem çeker. Bu değerler pamuk ve ketenden yüksektir.
Bambu Lifi
Günümüzde doğal bambu lifi, eugenic (üstün ırk) bambudan
üretilmektedir. Bambu bitkisinin en ilginç özelliklerinden birisi de “Bambu
Kun” olarak adlandırılan ve antimikrobiyel özellik gösteren doğal bir madde
içermesidir. Bu madde sayesinde üretimi sırasında kullanılan pestisid miktarı
oldukça azalmakta veya hiç gerek kalmamaktadır. Doğal bambu liflerinden elde
edilen tekstil ürünleri, mükemmel nem absorbsiyonu ve nemin buharlaştırılması
gibi özellikleri ile giysi konforu açısından üstünlüklere sahiptir. Bunun
temelinde lif yüzeyinde bulunan birçok küçük oyuk ve enine kesitinde
sayılamayacak kadar çok lümenin olmasıdır. Doğal bambu liflerine “nefes alan
lifler” denilebilir. Yazlık kıyafetler için oldukça uygundur. Bambu liflerinin
pamuk ve ipek gibi liflerle belirli oranda karıştırılması ile çocuklar ve
yetişkinler için sağlıklı ve konforlu iç giyim ürünleri elde edilmektedir.
Gelecekte yatak takımlarında, dekoratif ev tekstillerinde ve çoraplarda
kullanımının giderek artacağı düşünülmektedir.
Atmosferin kirlenmesi, hava ve çevre kirliliği ve ozonun zarar
görmesi ile, ultraviyole radyasyon yere daha da fazla ulaşmaktadır. Uzun bir
zaman boyunca, ultraviyole radyasyona maruz kalma cilt kanserine yol açacaktır.
Ama bambu lifinden yapılma giysiler ultraviyole radyasyonu çeşitli dalga
boylarında emebilir ve bu sayede insan vücuduna zarar azaltılmış olur. Bambu
lifinin çeşitli mikro boşluklarla ve mikro deliklerle dolu olması, çok daha iyi
nem emme ve havalandırma özelliğinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu eşsiz
yapıyla beraber, bambu lif giysiler, insan terini hızla emebilir ve buharlaştırabilir.
Bambu kumaşından giysiler insanların sıcak koşullarda dahi son derece serin ve
rahat hissetmelerini sağlar. Bambunun ayrıca bünyesinde tuttuğu pek çok
antibakteriyel özelliği vardır.
Giysiler üzerinde artan bakterilerin azalmalarına yardımcı olur ve giyenin ve kıyafetlerinin daha az kokmasına neden olmaktadır.
Bambu kumaşının çok yönlülüğü alternatif tekstil ürünleri arayan kıyafet tasarımcıları için onu mükemmel bir seçim
haline getirmektedir. Koku giderme özelliklerinden ötürü bebek bezlerinde kenevirin kullanımı halinde oluşacak kokuları
azalttığından bu kumaş, çocuk bezi yapımı için idealdir. Bambu kumaşı çok yumuşaktır ve direkt olarak cilde yakın giyilebilir.
Diğer doğal liflere alerjik reaksiyonlar gösteren (pamuk, kenevir gibi) pek çok insan, bambuda bu konudan yakınmaz. İplik
doğal olarak pürüzsüzdür ve kimyasal işleme girmeden yuvarlaktır. Bunun anlamı cildi rahatsız edecek keskin pürüzlerin
olmayacağıdır.
Soya Lifi
%100 soya elyafı kullanarak üretilen ürünler, cildin rahat nefes almasını sağlamakta olup insan vücudundaki kan
dolaşımını dengeleyen ürünler, koku oluşumunu da engellemektedir. Deterjan kullanmadan soğuk su ile yıkandığında bile
temizlenebilen ürün, sadece 15 dakika yıkandığında bile temizlenmektedir. Anti bakteriyel olan ürün, bakteri oluşumunu
engeller, ıslaklığı hızla emer ve nemi kurutur. Anti-ultraviyole olan ürün, elektromanyetik dalgalardan da korumaktadır.
Soya Silk Soya Protein Elyafından yapılmış örgü kumaşı ipek- kaşmir karışımından elde edilen
kumaş gibi yumuşak, düz, akıcı ve parlaktır. Bu kumaş pamuk ile aynı nem emiciliğine sahip olup pamuktan daha iyi nem
geçirme özelliğine sahiptir ki bu da kumaşı çok daha konforlu ve sağlıklı yapmaktadır. Soya Silk, Soya Protein Elyafı, sadece
çok üstün nitelikli, kaliteli doğal liflerin değil aynı zamanda sentetik liflerinde fiziksel özelliklerine sahiptir. Soya Silk, Soya
Protein Elyafı, insanların rahat, konforlu ve güzel giyinme ihtiyaçlarını karşılamakta aynı zamanda rahat, basit giyim eğilimine
de uymaktadır. Tekstil endüstrisinde orta ve yüksek sınıf için potansiyel bir tekstil malzemesidir
Isırgan Lifi
Isırgan otu bitkisi, keten ve kenevire benzer şekilde bitkinin %17’sini içerecek oranda yüksek kalitede lif içermektedir.
Lif oranının yüksek olması, düşük yoğunluk ve iyi mukavemet değerleri bu bitkinin tekstilde kullanılmasına teknik
açıdan olanak sağlamaktadır
Isırgan otundan elde edilen lif, bir tekstil lifi için
gerekli tüm nitelikleri yerine getirmektedir. Bu lifin germe davranışı, lif inceliği ve uzunluğu tekstil prosesleri için yeterlidir.
Lifin süper nem absorblama kabiliyeti nihai ürün için rahatlık sağlamaktadır. Isırgan lifi el ile dokunulduğunda yumuşak ve
hoş bir his verir.
Isırgan lifinin kendine özgü karakteristik özelliği olan içi oyuk boşluklu
(hollow) lif yapısındaki boşluklarda kalan hava doğal bir yalıtım sağlamaktadır. Yazın serin tutan lif yaratmak için, iplikler
lifin merkezindeki boşlukları kapatacak şekilde bükülmekte ve yalıtım azalmaktadır. Kışlık kumaşlar için ipliklere daha
düşük büküm verilerek içi boşluklu oyuk lif yapısı muhafaza edilerek sıcaklığın sabit kalması sağlanmaktadır .
Son yıllarda sentetik lifli ürünlerin olumsuzlukları ortaya çıktıkça doğal liflere olan ilginin arttığı
görülmektedir.
Doğal liflerin ise organik yöntemlerle elde edilmesi ve organik sertifikalı ürün olarak tekstil sektörüne kazandırılması
istenmektedir. Özellikle pamuk tarımının yapılamadığı iklim bölgelerinde alternatif doğal lif bitkileri içinde ısırgan
bitkisi de yer almakta, verimsiz uç tarım alanlarının değerlendirilmesinde öne çıkmaktadır
Ananas Lifi
Ananasın gövde ve yaprakları, beyaz, kremsi ve ipek gibi bir lifin kaynağıdır. Ananas lifi, inceliği, yumuşaklığı
ve esnekliği nedeniyle kâğıt üretiminde de kullanılmıştır. Ananas liflerinin ortalama mukavemetleri 445 MPA olmasına
ve Kevlar, karbon lifleri ile kıyaslandığında düşük olmasına karşın, kritik olmayan uygulamalar için kompozitlerde destek
olarak kullanıldığında, yeterli mukavemeti sağlamaktadırlar . Endüstriyel uygulamalarda “yeşil”
kompozitlerin kullanımı her gün önem kazanmakta ve bu amaçla ananas yaprak lifinin çeşitli matrikslerle (PES, PP vb) kullanımları
araştırılmaktadır. Üstün mukavemet ve düşük fiyat avantajı ile ananas yaprak lifi, kompozitlerde gelecek vaat eden
bir liftir
Sonuç
Sürdürülebilirlik kavramı tekstil ve moda tasarımı açısından ele alındığında; tasarım, üretim ve tüketimin çeşitli
aşamalarında karşımıza çıkan farklı sorunlardan bahsetmek gereklidir. Tekstil ürünlerinin çevreye etkileri üretim ortamlarıyla
sınırlı kalmaz; nasıl kullanıldıkları, nasıl tekrar değerlendirildikleri ve nasıl ortadan kaldırılacakları da çevreye etkileri
açısından aynı önemi taşımaktadır. Bu nedenle de olumsuz etkileri azaltma konusunda elde edilecek başarı, bu alandaki tüm
aktörlerin sorumlu duruşunu gerektirmektedir
Hiç yorum yok